Dîvânu
Lugâti’t-Türk’ün pek çok önemli özelliği arasında eserin ilk sayfalarında yer
alan bir de harita bulunmaktadır. Bugünkü bilgilerimize göre bu, bir Türk’ün
çizdiği ilk dünya haritasıdır. Kâşgarlı Mahmud, dönemindeki Türk
topluluklarının hangi bölgelerde yaşadığını göstermek amacıyla çizdiği bu
haritaya bazı ulusların yaşadığı bölgeleri de ekleyerek yeryüzündeki belirli
bölgeleri gösteren bir dünya haritası oluşturmuştur. Bugünkü haritacılık
tekniklerine göre ilkel sayılabilecek bu harita, on birinci yüzyıl
koşullarındaki coğrafyacılık bilgilerine ve tekniklerine göre çok ileri
düzeydedir.
Kâşgarlı Mahmud’un bu haritasının Türk eseri
olduğunu ortaya koyan birtakım kanıtlar bulunmaktadır. Her şeyden önce, harita
Türk hükümdarlarının oturduğu Balasagun şehri merkez alınarak çizilmiştir.
Diğer Türk şehirleri ve alanlar bu şehre göre düzenlendiği gibi yönler de Orhon
Yazıtları’nda görülen eski Türk geleneklerine göre tayin edilmiştir. Türklerin
yerleşim bölgelerindeki şehirler, dağlar, göller, nehirler ve denizler
ayrıntılı olarak gösterilmiştir. Türklere ait bölgelerin gösterilişinde pek az
yanlışlık yapılması da haritanın bir Türk’ün elinden çıktığını göstermektedir.
On birinci yüzyıl Türk dünyasını resmeden bu
harita ile birlikte Kâşgarlı Mahmud, Rum ülkesinden Maçin’e dek Türk ellerinin
hepsinin boyu beş bin, tamamı sekiz bin fersah eder dedikten sonra bunların
hepsinin iyice bilinmesi için haritasını yeryüzünün şekli gibi dairede
gösterdiğini belirtir. Kâşgarlı Mahmud’un haritasını yuvarlak biçimde çizmesi
ve bunu da dünyanın biçimi ile açıklaması, on birinci yüzyılda dünyanın yuvarlak
olduğunun Türkler tarafından bilindiğini göstermektedir.
Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün yirmi ikinci ve
yirmi üçüncü sayfalarında yer alan renkli haritanın çevresinde doğu, batı,
kuzey, güney yönleri belirtildikten sonra sayfaların kenarlarında renklerin
açıklaması yapılmıştır. Denizlerin yeşil, ırmakların mavi, dağların kırmızı,
şehirlerin de sarı ile işaretlendiği kaydedilmiştir. Batıda gösterilen yerler
Kıpçakların ve Frenklerin oturdukları İtil boylarına kadar uzanmaktadır.
Güneyde Hint, Sint, Çad, Berber, Habeş, Zenci ülkeleri, doğuda Çin ve Japonya,
güneybatıda da Mısır, Mağrip, Endülüs gösterilmiştir.
Haritada Türklerin yaşadığı şehirler ve
bölgeler ayrıntılı bir biçimde gösterilmeye çalışılmıştır. Haritanın esas
merkezini oluşturan Balasagun’un hemen yakınında ve yine merkezde gösterilen
yerleşim birimleri Kâşgarlı Mahmud’un babasının şehri Barsgan ve dönemin önemli
kültür merkezi Kâşgar’dır. Barsgan yakınlarında gösterilen ancak adı
belirtilmeyen göl ise Isık Göl’dür. Haritanın merkezinde Kuça, Barman, Uç,
Koçŋarbaşı, Yarkend, Hoten, Curcan, Özçend, Margınan, Hucend, Semerkand,
İkiögüz, Talas, Beşbalık, Mankışlak gibi diğer Türk şehirleri de bulunmaktadır.
Türklerin yaşadığı bölgeler Oğuz ülkesi,
Kıpçak ve Oğuz yerleşimleri, Başkırt bozkırları, Ötüken, Horasan, Harezm,
Azerbaycan adlarıyla da belirtilmektedir. Haritada renklerle gösterilen deniz,
nehir ve dağların yanı sıra Seyhun, Ceyhun, Ila, İtil, İrtiş nehirleri, Karaçuk
ve Serendip dağları adları anılarak belirtilen coğrafya adlarıdır.
Haritada Türklerin yerleşim alanları
ayrıntısıyla gösterildiği gibi aynı bölgede Türklerle ilişki içerisinde olan
yabancı ülkeler ve topluluklar da belirtilmiştir. Ancak Türklerle herhangi bir
ilişkisi olmayan alanlar ve ülkeler dikkate alınmamıştır.
Japonya’yı Dünya Haritasında Gösteren İlk
Kişi Kâşgarlı Mahmud
Kâşgarlı Mahmud, haritasında Çin Seddi’ni,
akarsuların yutularak yok olduğu kumluk bölgeyi, kadınlar şehrini, vahşi
hayvanların ve ilkel insanların yaşadığı diyarlarla kuzeybatıda aşırı soğuklar
yüzünden yaşanılmayan bölgeleri göstermiştir. Doğuda Çin ve Maçin halkıyla
Cabarka diye adlandırdığı Japonya’nın uzaklığı, arada bulunan dağlar ve
denizlerin yanı sıra Çin’in çevresindeki büyük duvarın, yani Çin Seddi’nin bu
ülkelerde yaşayan ulusların dillerinin bilinmesini de engellediğini
yazmaktadır.
Kâşgarlı Mahmud’un hem eserinde hem de
çizdiği haritada Japonya’ya yer vermesi, haritanın önemini bir kat daha
artırmaktadır. Bugünkü bilgilerimize göre, Dîvânu Lugâti’t-Türk’teki harita,
Japonya’nın gösterildiği ilk dünya haritasıdır. Kâşgarlı Mahmud, Japonya’yı
doğuda bir ada olarak göstermiş ve Cabarka adıyla anmıştır. Japonya’nın ilk
haritası Kâşgarlı Mahmud’dan üç yüzyıl sonra bir Japon tarafından çizilecektir,
ancak Japonya’yı Kâşgarlı gibi bir dünya haritası üzerinde gösteren ikinci
harita Dîvânu Lugâti’t-Türk’ten tam dört yüzyıl sonra yapılacaktır. Bu durum
Kâşgarlı’ya Japonya’yı dünya haritasında ilk kez gösteren kişi unvanını
kazandırmıştır.
Kaynak: Türk Dil Kurumu, Harita Genel Komutanlığı
Kâşgarlı Mahmud’un bu haritasının Türk eseri olduğunu ortaya koyan birtakım kanıtlar bulunmaktadır. Her şeyden önce, harita Türk hükümdarlarının oturduğu Balasagun şehri merkez alınarak çizilmiştir. Diğer Türk şehirleri ve alanlar bu şehre göre düzenlendiği gibi yönler de Orhon Yazıtları’nda görülen eski Türk geleneklerine göre tayin edilmiştir. Türklerin yerleşim bölgelerindeki şehirler, dağlar, göller, nehirler ve denizler ayrıntılı olarak gösterilmiştir. Türklere ait bölgelerin gösterilişinde pek az yanlışlık yapılması da haritanın bir Türk’ün elinden çıktığını göstermektedir.
On birinci yüzyıl Türk dünyasını resmeden bu harita ile birlikte Kâşgarlı Mahmud, Rum ülkesinden Maçin’e dek Türk ellerinin hepsinin boyu beş bin, tamamı sekiz bin fersah eder dedikten sonra bunların hepsinin iyice bilinmesi için haritasını yeryüzünün şekli gibi dairede gösterdiğini belirtir. Kâşgarlı Mahmud’un haritasını yuvarlak biçimde çizmesi ve bunu da dünyanın biçimi ile açıklaması, on birinci yüzyılda dünyanın yuvarlak olduğunun Türkler tarafından bilindiğini göstermektedir.
Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün yirmi ikinci ve yirmi üçüncü sayfalarında yer alan renkli haritanın çevresinde doğu, batı, kuzey, güney yönleri belirtildikten sonra sayfaların kenarlarında renklerin açıklaması yapılmıştır. Denizlerin yeşil, ırmakların mavi, dağların kırmızı, şehirlerin de sarı ile işaretlendiği kaydedilmiştir. Batıda gösterilen yerler Kıpçakların ve Frenklerin oturdukları İtil boylarına kadar uzanmaktadır. Güneyde Hint, Sint, Çad, Berber, Habeş, Zenci ülkeleri, doğuda Çin ve Japonya, güneybatıda da Mısır, Mağrip, Endülüs gösterilmiştir.
Haritada Türklerin yaşadığı şehirler ve bölgeler ayrıntılı bir biçimde gösterilmeye çalışılmıştır. Haritanın esas merkezini oluşturan Balasagun’un hemen yakınında ve yine merkezde gösterilen yerleşim birimleri Kâşgarlı Mahmud’un babasının şehri Barsgan ve dönemin önemli kültür merkezi Kâşgar’dır. Barsgan yakınlarında gösterilen ancak adı belirtilmeyen göl ise Isık Göl’dür. Haritanın merkezinde Kuça, Barman, Uç, Koçŋarbaşı, Yarkend, Hoten, Curcan, Özçend, Margınan, Hucend, Semerkand, İkiögüz, Talas, Beşbalık, Mankışlak gibi diğer Türk şehirleri de bulunmaktadır.
Türklerin yaşadığı bölgeler Oğuz ülkesi, Kıpçak ve Oğuz yerleşimleri, Başkırt bozkırları, Ötüken, Horasan, Harezm, Azerbaycan adlarıyla da belirtilmektedir. Haritada renklerle gösterilen deniz, nehir ve dağların yanı sıra Seyhun, Ceyhun, Ila, İtil, İrtiş nehirleri, Karaçuk ve Serendip dağları adları anılarak belirtilen coğrafya adlarıdır.
Haritada Türklerin yerleşim alanları ayrıntısıyla gösterildiği gibi aynı bölgede Türklerle ilişki içerisinde olan yabancı ülkeler ve topluluklar da belirtilmiştir. Ancak Türklerle herhangi bir ilişkisi olmayan alanlar ve ülkeler dikkate alınmamıştır.
Japonya’yı Dünya Haritasında Gösteren İlk Kişi Kâşgarlı Mahmud
Kâşgarlı Mahmud, haritasında Çin Seddi’ni, akarsuların yutularak yok olduğu kumluk bölgeyi, kadınlar şehrini, vahşi hayvanların ve ilkel insanların yaşadığı diyarlarla kuzeybatıda aşırı soğuklar yüzünden yaşanılmayan bölgeleri göstermiştir. Doğuda Çin ve Maçin halkıyla Cabarka diye adlandırdığı Japonya’nın uzaklığı, arada bulunan dağlar ve denizlerin yanı sıra Çin’in çevresindeki büyük duvarın, yani Çin Seddi’nin bu ülkelerde yaşayan ulusların dillerinin bilinmesini de engellediğini yazmaktadır.
Kâşgarlı Mahmud’un hem eserinde hem de çizdiği haritada Japonya’ya yer vermesi, haritanın önemini bir kat daha artırmaktadır. Bugünkü bilgilerimize göre, Dîvânu Lugâti’t-Türk’teki harita, Japonya’nın gösterildiği ilk dünya haritasıdır. Kâşgarlı Mahmud, Japonya’yı doğuda bir ada olarak göstermiş ve Cabarka adıyla anmıştır. Japonya’nın ilk haritası Kâşgarlı Mahmud’dan üç yüzyıl sonra bir Japon tarafından çizilecektir, ancak Japonya’yı Kâşgarlı gibi bir dünya haritası üzerinde gösteren ikinci harita Dîvânu Lugâti’t-Türk’ten tam dört yüzyıl sonra yapılacaktır. Bu durum Kâşgarlı’ya Japonya’yı dünya haritasında ilk kez gösteren kişi unvanını kazandırmıştır.