KARUNUN HAZİNESİ OSMANCIK'TA

0


MÖ 1. bin yılda Kuzeybatı Anadolu’da, Gediz Havzası’nda güçlü bir krallık kuran Lydialılarla ilgili bilgilerin çoğu, krallığın yıkılışından yüzyıllarca yıl sonra yaşamış olan Yunan ve Romalı Antik yazarlardan edinmekteyiz. Yine birçok Yakındoğu kaynağında bu halkın ismi, Asur, Mısır, Babil devlet ve toplumlarıyla birlikte anılır. Sonuç olarak Lidyalılarla ilgili bilgilerimizin çoğu dış kaynaklıdır.

Lydia krallığının Anadolu coğrafyasında ki konumu önemlidir. Batı’ya giden en önemli yol üzerindedir. Batı’da İonia ve Aiol, doğuda; Phrygia, kuzeyde Mysia güney ise Karia bulunur.

Sardes, Marmara Gölü kıyısındaki Bintepe Tümülüsleri, Akhisar (Thyateira), Alaşehir (Philadelphia), Günlüce (Hypaipa), Uşak/ Güre yakınında Karun hazinesi bulunan İkiztepe Tümülüsleri, Lydia Krallığı zamanına ait incelenmiş en önemli merkezler arasındadır.

Lidya kanunlarının, tapınak duvarlarında yazılı olması, tapınakların ekonomik düzenin de sağlandığı yerler olmasını sağlamıştır. Lydia Krallığı’nın erken tarihiyle ilgili bilgiler çoğunlukla efsanelerden ibarettir. Örneğin ilk krallardan Gyges ve Kroisos ile ilgili bilgiler daha çok fantastik öykülere dayanır. Atyad ve Heraklid Hanedanlığı MÖ 12. yüzyılda yönetime hâkim olurlar. Hanedanlığın son kralı ise Kandaules’dir. Daha sonra MÖ 7. yüzyılda Mermnad Hanedanlığı’nı kuran Gyges yönetimi ele geçirir ve Lydia altın çağına girer.

Anadolu’yu Kimmer seferlerinden kurtaran Alyattes olmuştur. Bu dönemde Lydialılar Orta Anadolu’ya doğru yayılırlar. Bu yayılma MÖ 1. bin yılda İran’da güçlü bir devlet kurmuş olan Medler ile Lidyalları, Kızılırmak sınırında karşı karşıya getirir. MÖ 28 Mayıs 585 yılında, meydana gelen bir güneş tutulması, tanrıların işareti sayılarak, savaşa son verilir ve Kızılırmak Medlerle Lidyalılar arasında sınır oluşturur. Bundan sonra her iki krallık arasında bir barış havası hâkimdir.

Lidya kanunlarının, tapınak duvarlarında yazılı olması, tapınakların ekonomik düzenin de sağlandığı yerler olmasını sağlamıştır. Lydia Krallığı’nın erken tarihiyle ilgili bilgiler çoğunlukla efsanelerden ibarettir. Örneğin ilk krallardan Gyges ve Kroisos ile ilgili bilgiler daha çok fantastik öykülere dayanır. Atyad ve Heraklid Hanedanlığı MÖ 12. yüzyılda yönetime hâkim olurlar. Hanedanlığın son kralı ise Kandaules’dir. Daha sonra MÖ 7. yüzyılda Mermnad Hanedanlığı’nı kuran Gyges yönetimi ele geçirir ve Lydia altın çağına girer.

Anadolu’yu Kimmer seferlerinden kurtaran Alyattes olmuştur. Bu dönemde Lidyalılar Orta Anadolu’ya doğru yayılırlar. Bu yayılma MÖ 1. bin yılda İran’da güçlü bir devlet kurmuş olan Medler ile Lidyalıları, Kızılırmak sınırında karşı karşıya getirir. MÖ 28 Mayıs 585 yılında, meydana gelen bir güneş tutulması, tanrıların işareti sayılarak, savaşa son verilir ve Kızılırmak Medlerle Lidyalılar arasında sınır oluşturur. Bundan sonra her iki krallık arasında bir barış havası hâkimdir.

MÖ 6. yüzyılın ortalarında İran’da Medlerin yerini Perslerin alması ve Pers kralı Kyros tarafından Anadolu’daki Med hâkimiyetinin sona erdirilmesi, Lidyalıların kapısında yeni bir tehlikenin belirmesine neden olur. O dönemlerde büyük seferlere çıkmadan önce, çeşitli fallara, büyülere başvurmak, krallığın din adamlarından görüş almak bir gelenekti. Biliciler eğer Perslere saldırırsa kral Kroisos’un büyük bir zafer kazanacağını öngörürler. Bu bilgiyle cesaretlenen Kroisos Perslere karşı büyük bir sefere koyulur. Olasılıkla bugünkü Yozgat yakınlarında karşı karşıya gelen ordular, birbirilerine karşı üstünlük sağlayamazlar. Lydia ordusu daha kalabalık olmasına karşın geri dönüş kararı alınır, Sardes’e dönen Kroisos, askerleri de evlerine yollar. Ancak Pers ordusu geri çekilmemiştir.

Pers kralı Kyros yönetimindeki ordular, Lydia başkenti Sardes’e kadar orduyu izler ve ani bir saldırıyla, orduyu büyük bir bozguna uğratır. Kenti iki hafta boyunca kuşatma altında tutan Persler, sonunda kenti ele geçirerek Kroisos’u öldürürler. Böylelikle Anadolu artık Pers hâkimiyetine geçer.

Kuşatmada öldürülen Alyates'in oğlu Kral Kroisos(KARUn) nereye defnedilmiştir?
Mısır Kültü ile Lidyalıların bağlantısı kurulduğunda birçok tanrısal güç ve simge ile karşılaşılır, Mısırlı Firavunlar Piramitlerin içine ve etrafında bulunan alanlara defnedilirken Lidya Kralları ise Kaya mezarlarına ve yüksek tepelik şeklindeki Tümülüslere defnedilirlerdi. Anadolu'nun bir çok yöresinde çok sayıda Tümülüse rastlanılır.  Tümülüsler ile Piramitlerin diziliş şekillerinin Adadolu'da ilginç bir şekilde kesiştiği bir yer bulunmakta ... Burası Osmancık'tır.  Giza’da bulunan piramitlerin hemen doğusunda Nil Nehri yer alırken Osmancık şehrinden de Kızılırmak(Hallys) geçmektedir. Şehrin merkezinde kurulu 3 adet piramit şeklinde kaya bulunmaktayken büyük depremler sonucu bu kaya yapıları yıkılarak bugünkü şeklini almıştır. İlginçtir ki Hem Piramitler hem Kaya Mezarları hem de Nil ve Kızılırmağın ve Orion Takım Yıldızının aynı noktada kesiştiği yerde ilginç bir tespit yapıldı. Orion Takımyıldızının bulutsusu Her Şeyi Gören Göz olan Horus'u temsil eder.


Adatepe tümülüsü bölgenin lidyalılardan kalan en büyük tümülüsüdür, kral Kroisos Lidyalıların en parlak dönemini yaşattığı için en büyük tümülüs mezarı da kutsal atfedilen Kızılırmak(Hallys) kenarına Kandiber Kalesindeki kral suretinin baktığı yöne buraya defnedilip tümülüs inşaa edilmiştir.

Tags

Yorum Gönder

0 Yorumlar
Yorum Gönder (0)

#buttons=(Accept !) #days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !
To Top